Türk Patent ve Marka Kurumu geçen hafta gerekli teknik ve idari çalışmaları tamamlayarak Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatının (WIPO) Dijital Erişim Servisine (DAS) katılım sağladığını açıkladı. Bu haber biz patent vekilleri için uzun zamandır beklenen bir haberdi.
Dijitalleşme sürecinin çok ilerisinde bir çalışma sistemine sahip olan Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı ve Avrupa Patent Ofisi’ne tüm Avrupa Patent Sözleşmesi ve WIPO üyesi ülkeler maalesef aynı hızda uyum sağlayamamaktalar.
2005 yılında bu sektörde çalışmaya başladığımdan bu yana PCT ve Avrupa Patent başvuruları online olarak yapılıyor. O yıllarda WIPO ve EPO şimdikine göre biraz daha az kullanıcı dostu da olsa tüm başvuru evraklarının online olarak iletilmesini ve anında başvuru numarasının alınmasını sağlayan bir sisteme sahiptiler. Hatta online başvuru işlemleri ile ilgili ülkemizde ve bazı üye ülkelerde benim de katılma fırsatı edindiğim birebir uygulamalı konferanslar da vermektelerdi. Daha sonra ofisler çok daha kullanıcı dostu ve tam olarak online alt yapılı yeni sistemlere geçtiler. Bu sistemlerin tanıtımlarını hemen her üye ülkede “online filing user’s day” adı altında tanıtarak, sorunları kullanıcı gözü ile tespit ederek hayata geçirmeyi amaçladılar. Bu vesile ile ben de o yıllardan bu yana yaklaşık bir kaç “online user’s day” etkinliğine katıldım.
O yıllarda ülkemizde tarifnamelerden 3 nüsha çıktı alınmakta ve istemler kısmının ve resimlerin bulunduğu sayfalara firma kaşesi ve vekil imzası atılmakta idi. Hatta Türkiye’de vekiller sicile kayıt yaptırırken notere gidip imza ve paraf örneği verirlerdi. Tabi bu çıktı alma ve kaşeleme süreci çok uzun sürdüğünden ötürü, yıl geçişlerinde başvuru sayıları yükseldikçe ofislerde çıktılar birbirine karışır, kaşe basılması için yardıma ihtiyaç olurdu. Bu süreçlerin her aşamasında bulunan biri olarak hem kaşe basan, hem çıktı alan hem de başvuru imzalayan tarafta bulunma şansım oldu. İşin mutfağında yetiştim. O nedenle her iki sistemi de gören bir vekil olarak, dijitalleşme sonucunda ülkemizde yaşanan her gelişme beni çok daha fazla etkiliyor. Nitekim şu anda da geldiğimiz noktada tüm işlemlerin ülkemizde kağıtsız ortamda yapar hale geldik.
Kısaca bahsetmem gerekir ise DAS sistemi Digital Acess System olarak geçen elektronik bir belge iletim sistemidir. Ulusal başvurudan itibaren bir yıl içinde uluslararası başvuru yaptığınız zaman dayanak gösterdiğiniz ulusal başvurunun avantajından yaralanırsınız ve bu ulusal başvuru size öncelik sağlar. Bu öncelik hakkına “rüçhan hakkı” denir. Rüçhan hakkınızı kazanabilmeniz için ulusal başvurunuzun ulusal ofis tarafından sağlanan imzalı bir kopyasını uluslararası ofise iletmeniz gereklidir. Bu belgeye “rüçhan hakkı belgesi” denir.
Bu zamana kadar bu belge Türk Patent ve Marka Kurumu’dan harç ücreti karşılığında temin edilerek uluslararası ofise önceden tek tek iletilmekte idi. DAS sistemi başvuru sahibini aradan çıkararak uluslararası ofisin ulusal ofislerden Rüçhan Hakkı Belgesi’ni dijtal olarak temin etmesini sağlıyor. Dolayısı ile rüçhandan itibaren belirlenen süreler içinde iletilmesi gereken bu belgenin temininde yaşanan uzun ve meşakkatli yol azalıyor olacak . Böylece ülkemizde yapılan başvurular için talep edilecek rüçhan hakkı belgeleri, doğrudan TÜRKPATENT tarafından DAS sistemine yüklenecek ve yurt dışı başvurularında kullanılmak üzere otomatik olarak oluşturulacak erişim kodu başvuru sahibine iletilecek.
Arada çok ciddi bir zaman kazanımı sağlayacak olan bu sistemin ülkemize gelmesini çok uzun süredir bekleyen vekiller mutlulukla karşılamıştır eminim.