James Dyson, ev süpürülürken dolan toz torbası nedeni ile elektrik süpürgesinin performansının düştüğünü kişisel gözlemi sayesinde tespit etti. Oysa bu konu ile ilgilenmeyip ev süpürülürken kendini dışarı atsa idi bu konuda belki de geliştirmeler çok daha geç yapılacaktı. Mucitlerin en önemli özellikleri gündelik olaylardaki gözlem yeteneklerinin gelişmiş olmasıdır. Peki bu gözlem sonucunda toz torbasız elektrikli süpürgesi hemen icat edilebildi mi? Tabi ki hayır. Beş yıl ve 5.127 prototip yaptıktan sonra Dyson sonunda siklon elektrik süpürgesini bulmayı başardı.
Bir toz torbası ile buluş yolculuğuna başlayan Dyson şimdilerde kablosuz elektrik süpürgesi teknolojisinde influencerların ve pratik ev temizliği ile ilgilinenlerin odak noktasında. Alışveriş merkezlerindeki stantlarında hem elektrik süpürgeleri hem de göz alıcı tasarımları ve renklere sahip saç şekillendiricilerini aktif olarak tanıtıyor. 2019’da üretim alanlarına elektrikli araçları da ekleme niyetlerini açıklamışlardı.
Bu konuda başka firmalarla işbirliği halinde olan Google’ın aksine Dyson, bu işi tek başına yapmak istediğini belirtmiş ve bu konuda test olanakları olan büyük bir tesis kurarak ve hatta bir hava sahası satın alarak, oldukça geniş bir ekiple çalışmıştı. Derken birden bire firma bu projeyi rafa kaldırdığını açıkladı.
Bundan sonraki kısmı James Dyson şu şekilde özetliyor:
“Araçların arkasından çıkacak siyah duman bulutu beni çocukken bile her zaman dehşete düşürmüştür. Daha yakın zamanlarda petrol ve dizel motorlar, kısmen partikülü küçülttükleri için daha az dumanlı hale geldi; çıplak gözle daha iyi görünebilir, ancak yine de tehlikeli gazlardan arınmış değillerdir. Yine de, içten yanmalı motorlar ve dizel egzoz partikülleri ile ilgili sorunlar, geleneksel otomotiv üreticileri ve hükümetler tarafından göz ardı edilmeye devam edildi. Tesla, elektrikli arabaları ciddi bir şekilde keşfetmeye başladı, ancak geleneksel “otomotiv” ile hiçbir zaman ilgilenmedi.
Böylece, dizel egzoz projesi başladıktan birkaç yıl sonra, piller ve motorlar gibi kendimize ait başka teknolojilere sahip olduğumuzda, soruna geri döndük ve bir araba geliştirmeye başladık. Olağanüstü bir ekip oluşturduk, birinci sınıf tesisler inşa ettik ve teknolojiyle dolu radikal bir araba geliştirdik. Geleneksel olarak elektrikli araçlarla ilişkilendirilen birçok sorunu çözdük ve ekip birlikte büyük ilerleme kaydetti ve üretime hazır bir araba teslim etti.
Dieselgate her şeyi değiştirdiçünkü tüm otomotiv üreticilerinin neredeyse bir gecede elektriğe geçmekten başka seçeneği yoktu. Elektrikli otomobillerin üretimi çok daha pahalı ve üreticiler her otomobilin satışında büyük kayıplar veriyor. Bu kayıplar onlar için daha az önemli çünkü elektrikli araba satışları, iyi kar elde ettikleri geleneksel araçların satışını dengelemelerine olanak tanıyor. Otomotiv dışı bir şirket tarafından geliştirilen teknoloji tabanlı arabamızın, ticari olarak uygun olmadığını fark ettik.
Durdurmak zor bir karardı çünkü yüzlerce mühendis, bilim insanı ve tasarımcı her şeyini projeye adamıştı ve bu büyük bir mühendislik başarısıydı. Ama programa başladığım için hiç pişman değilim. Çok şey öğrendik ve Dyson, otomotiv endüstrisinden büyük bir mühendislik yeteneği akışından faydalandı – bu, araştırma ve geliştirmemizin diğer alanlarında hızla uygulandı. Arabamızı sıfırdan geliştirdik ve diğer üreticilerin parçalarını ödünç almadık. “
Buna rağmen ürünün videolarını paylaşan firmanın “N526” kodlu aracı, tek şarj ile 965 km yol kat edebiliyor. Firmanın pazarda rekabet edeceği Tesla’nın, bu konudaki en iyi aracının ise 600 kilometre menzile sahip olduğu biliniyor.
Elektrikli süpürgedeki azmini bu projede de gösteren James Dyson, aslında tüm dünyaya çok daha verimli ve parçaları kendine ait bir elektrikli araç üretebileceğini gösterse de her zaman bir ürünü üretebilmenin onu satmak için yeterli sebep olmadığını da kanıtlamış oldu.