Marka başvurularından farklı olarak patent- faydalı model ve tasarım başvurularında, başvuru sahibinin dışında buluş ve tasarımların yaratıcılarının da isimlerine yer verilebilmektedir. Patent ve faydalı model başvurularında bu kişilere “ buluşçu”, tasarım başvurularında ise “tasarımcı” adı verilmekte ve bu kişilerin isimlerinin kanunen başvuruda yer alması gerekmektedir. Bazı durumlarda buluşçu ya da tasarımcılar isimlerinin gizli tutulmasını talep edebilirler. Bu durum 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda “Tasarımcı, isminin başvuruda belirtilmemesi hâlinde, tasarımcı olarak belirtilmesini isteme hakkına sahiptir. Ancak, tasarımcı isminin gizli tutulmasını da talep edebilir.” Şeklinde ifade edilmiştir. Yani buluşçu ve tasarımcıların isimlerinin başvuruda belirtilmesi zorunlu olup ancak bu kişilerin kendi istekleri ile isimlerinin gizli tutulması mümkündür.
Başvuru sahibinin belirlenmesi
Tasarım ve patent/faydalı model başvurularında hak sahipliği her durumda buluşu ve tasarımı yapan/yapanlara ait değildir. Yani buluşçu ve tasarımcılar yarattıkları buluş ve tasarımları meydana getirdikleri için yapılacak olan sınai mülkiyet başvurusu haklarına doğrudan sahip olamazlar. Başvuru sahibi olabilmeleri için temel şart yaptıkları tasarım ve buluşun faaliyet alanında yer alan bir iş yerinde hizmet ilişkisi içinde çalışmıyor olmalarıdır. Bir başka deyişle çalıştıkları firmanın faaliyet alanı ile ilgili buluş yada tasarım yapan kişiler, yaptıkları tasarım ve buluşlar için çalıştıkları firmaya bilgi vermeden başvuru yapma hakkına sahip değildirler.
Hizmet buluşu nedir?
SMK Madde 113’e göre “Çalışanın, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluş, hizmet buluşudur.”
Hizmet buluşuna dair bildirim yükümlülüğü
Kanun hizmet buluşu yapan kişiler için bazı yükümlülükler getirmiştir. Örneğin buluş yapan kişinin işverenine buluşu bildirme yükümlülüğü vardır. Bu bildirimin yazılı olarak ve buluş ile ilgili çalışma sonra erer ermez bekletilmeden yapılması gerekmektedir. İki ay içinde işveren gerekli eksikliklerin tamamlanmasını çalışandan isteyebilir ve eksiklikler tamamlandıktan sonra 4 ay içinde buluş için hak talebinde bulunabilir.
Hak sahipliği çeşitleri
Kanunda tam hak sahipliği ya da kısmi hak sahipliği olmak üzere iki çeşit hak sahipliği bulunmaktadır. Kanunda belirtilen süreler için işveren buluşla ilgili ya tam ya da kısmi hak sahipliği talep edebilir. Tam hak sahipliği talep eder ise başvuru işveren adına yapılmalıdır, kısmi hak sahipliği talep edilir ise başvuru işçi adına yapılabilir ve işveren buluşu kullanmayı talep edebilir. Hak sahipliği talebinde bulunulmaz ise buluş “serbest buluş” niteliğinde kabul edilir.
Serbest buluş nedir?
Serbest buluş, işverenin buluşçunun buluşu için hak sahipliğini almak istememesi halinde buluşu serbest bırakması ile ortaya çıkar ve buluşçu bu durumda dilerse kendi adına masraflarını da karşılayarak patent ya da faydalı model başvurusunda bulunabilir.
Kısmi hak talebi durumunda da buluş serbest buluş niteliğinde sayılır.
Kavramların yorumlanması
Süreci aktarmak isterken okuyucuyu kanundaki maddelerle boğmak istemem, talep edildiğinde bu konudaki Kanun ve yönetmeliklere Türk Patent ve Marka Kurumu web sitesinden ulaşılabiliyor. Ancak aktarılan bilgilerden çıkarılması gereken sonuç, bir yerde çalışırken yapılan bir tasarım ya da buluşun, tasarımcısı ve buluşçusunun doğrudan hak sahipliğine sahip olduğuna dair bir yanılgıya düşmemek gerektiğidir. Yapılan buluş ya da tasarım evde bile gerçekleştirilse kanunen iş yerinin faaliyet alanına giriyor ise işverene gecikmeden bildirilmesi gerekir. Aksi durumda siz bu bildirimi yapmadan masraflarını karşılayarak bir başvuru dahi yapsanız, kanun gereğince buluş işverene bildirilmediği için işveren hak sahipliği iddiası ile size gasp davası açabilir.
Gasp nedir?
Tasarım veya patent/faydalı model başvurusu gerçek hak sahibi olmayan bir kişi tarafından yapılmış veya bu kişi adına tescil edilmişse, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, başvuru sahipliğinin kendisine devredilmesini veya başvuru sahibi olarak tanınmayı mahkemeden talep edebilir. Evet bu durumun sizlere ilginç geldiğinin farkındayım. Tasarımı ben yaptım, buluşu ben ortaya çıkardım diye düşünüyor olabilirsiniz ancak kanun gereğince çalışanların yaptıkları buluş için öncelikli olarak hak sahipliği işvereninindir. Buluşçuların elbette bazı hakları bulunmaktadır ve bu haklar işvereni ile arasında yaptığı sözleşme ile belirlenmeli ve buluşçu da yaptığı buluşun gelirinden pay almalıdır. Ancak çalışanın yaptığı hizmet buluşlarında başvuru sahibi olma hakkı buluşçuya öncelikli olarak tanınmamış ve işverenin isteğine bağlı bırakılmıştır.
Bu vesile ile 13 Kasım’da Ankara’da yapılacak Patent ve Marka Vekilliği sınavını siz okurlara da duyurarak, tüm vekil adaylarına başarılar dilerim.
Marka başvurularından farklı olarak patent- faydalı model ve tasarım başvurularında, başvuru sahibinin dışında buluş ve tasarımların yaratıcılarının da isimlerine yer verilebilmektedir. Patent ve faydalı model başvurularında bu kişilere “ buluşçu”, tasarım başvurularında ise “tasarımcı” adı verilmekte ve bu kişilerin isimlerinin kanunen başvuruda yer alması gerekmektedir. Bazı durumlarda buluşçu ya da tasarımcılar isimlerinin gizli tutulmasını talep edebilirler. Bu durum 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda “Tasarımcı, isminin başvuruda belirtilmemesi hâlinde, tasarımcı olarak belirtilmesini isteme hakkına sahiptir. Ancak, tasarımcı isminin gizli tutulmasını da talep edebilir.” Şeklinde ifade edilmiştir. Yani buluşçu ve tasarımcıların isimlerinin başvuruda belirtilmesi zorunlu olup ancak bu kişilerin kendi istekleri ile isimlerinin gizli tutulması mümkündür.
Başvuru sahibinin belirlenmesi
Tasarım ve patent/faydalı model başvurularında hak sahipliği her durumda buluşu ve tasarımı yapan/yapanlara ait değildir. Yani buluşçu ve tasarımcılar yarattıkları buluş ve tasarımları meydana getirdikleri için yapılacak olan sınai mülkiyet başvurusu haklarına doğrudan sahip olamazlar. Başvuru sahibi olabilmeleri için temel şart yaptıkları tasarım ve buluşun faaliyet alanında yer alan bir iş yerinde hizmet ilişkisi içinde çalışmıyor olmalarıdır. Bir başka deyişle çalıştıkları firmanın faaliyet alanı ile ilgili buluş yada tasarım yapan kişiler, yaptıkları tasarım ve buluşlar için çalıştıkları firmaya bilgi vermeden başvuru yapma hakkına sahip değildirler.
Hizmet buluşu nedir?
SMK Madde 113’e göre “Çalışanın, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluş, hizmet buluşudur.”
Hizmet buluşuna dair bildirim yükümlülüğü
Kanun hizmet buluşu yapan kişiler için bazı yükümlülükler getirmiştir. Örneğin buluş yapan kişinin işverenine buluşu bildirme yükümlülüğü vardır. Bu bildirimin yazılı olarak ve buluş ile ilgili çalışma sonra erer ermez bekletilmeden yapılması gerekmektedir. İki ay içinde işveren gerekli eksikliklerin tamamlanmasını çalışandan isteyebilir ve eksiklikler tamamlandıktan sonra 4 ay içinde buluş için hak talebinde bulunabilir.
Hak sahipliği çeşitleri
Kanunda tam hak sahipliği ya da kısmi hak sahipliği olmak üzere iki çeşit hak sahipliği bulunmaktadır. Kanunda belirtilen süreler için işveren buluşla ilgili ya tam ya da kısmi hak sahipliği talep edebilir. Tam hak sahipliği talep eder ise başvuru işveren adına yapılmalıdır, kısmi hak sahipliği talep edilir ise başvuru işçi adına yapılabilir ve işveren buluşu kullanmayı talep edebilir. Hak sahipliği talebinde bulunulmaz ise buluş “serbest buluş” niteliğinde kabul edilir.
Serbest buluş nedir?
Serbest buluş, işverenin buluşçunun buluşu için hak sahipliğini almak istememesi halinde buluşu serbest bırakması ile ortaya çıkar ve buluşçu bu durumda dilerse kendi adına masraflarını da karşılayarak patent ya da faydalı model başvurusunda bulunabilir.
Kısmi hak talebi durumunda da buluş serbest buluş niteliğinde sayılır.
Kavramların yorumlanması
Süreci aktarmak isterken okuyucuyu kanundaki maddelerle boğmak istemem, talep edildiğinde bu konudaki Kanun ve yönetmeliklere Türk Patent ve Marka Kurumu web sitesinden ulaşılabiliyor. Ancak aktarılan bilgilerden çıkarılması gereken sonuç, bir yerde çalışırken yapılan bir tasarım ya da buluşun, tasarımcısı ve buluşçusunun doğrudan hak sahipliğine sahip olduğuna dair bir yanılgıya düşmemek gerektiğidir. Yapılan buluş ya da tasarım evde bile gerçekleştirilse kanunen iş yerinin faaliyet alanına giriyor ise işverene gecikmeden bildirilmesi gerekir. Aksi durumda siz bu bildirimi yapmadan masraflarını karşılayarak bir başvuru dahi yapsanız, kanun gereğince buluş işverene bildirilmediği için işveren hak sahipliği iddiası ile size gasp davası açabilir.
Gasp nedir?
Tasarım veya patent/faydalı model başvurusu gerçek hak sahibi olmayan bir kişi tarafından yapılmış veya bu kişi adına tescil edilmişse, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, başvuru sahipliğinin kendisine devredilmesini veya başvuru sahibi olarak tanınmayı mahkemeden talep edebilir. Evet bu durumun sizlere ilginç geldiğinin farkındayım. Tasarımı ben yaptım, buluşu ben ortaya çıkardım diye düşünüyor olabilirsiniz ancak kanun gereğince çalışanların yaptıkları buluş için öncelikli olarak hak sahipliği işvereninindir. Buluşçuların elbette bazı hakları bulunmaktadır ve bu haklar işvereni ile arasında yaptığı sözleşme ile belirlenmeli ve buluşçu da yaptığı buluşun gelirinden pay almalıdır. Ancak çalışanın yaptığı hizmet buluşlarında başvuru sahibi olma hakkı buluşçuya öncelikli olarak tanınmamış ve işverenin isteğine bağlı bırakılmıştır.
Bu vesile ile 13 Kasım’da Ankara’da yapılacak Patent ve Marka Vekilliği sınavını siz okurlara da duyurarak, tüm vekil adaylarına başarılar dilerim.