Starbucks’un demeleme çay servisine başladığına dair reklam sloganı geçen ay duyuruldu ve ben de yorumumu ekleyerek bugün sosyal medyada paylaşım yaptım. Slogan aşağıdaki şekilde.
Bu paylaşımdan sonra aklıma bazı müvekkillerimizle yaptığımız sohbetlerde ülkemizde marka hakkında az bilinen bir kavrama vurgu yapmak geldi. Sloganlar mesela yukarıdaki reklam sloganı marka başvurusuna konu olabiliyor. Bu tarz sloganlar özellikle büyük firmaların ana markalarının ayrılmaz birer parçası. Her reklam kampanyalarında akılda kalıcı sloganlar bulan firmalar, rakiplerine göre çok daha önde oluyorlar. Çok bilinmek, çok tercih edilmek yeterli değil. Yenilenmek ve tıpkı Starbucks kampanyasında olduğu gibi müşteri isteklerine kulak vermek de mühim. Daha geçen gün semtimizde sıklıkla uğradığımız üçüncü nesil Türk menşeli bir kahve dükkanında neden demleme çay olmadığını konuşuyorduk aramızda. Aklın yolu bir demek ki, bunu düşünen ve dile getiren çok kişi olacak ki Starbucks bu soruna çözüm bulmuş. Basit bir şekilde artık çay da sattıklarını belirten afişler yazabileceklerken, bir slogan yaratmak istemişler belli ki. Yenilenme kadar bunu duyurabilmenin etkili yollarını bulmak da bir firmanın markasını yaşatmanın bir gereği.
Sözün özü, yalnızca “Starbucks” markası değil, reklam sloganları da markanın konusu ve özellikle taklit riski taşıyan markaların markajına alması gereken önemli bir konu.